Ozon Tedavisi




Ozon Tedavisi Nedir?

Ozon tedavisinin en önemli etkisi kan dolaşımını düzenlemesidir. Kanımızda oksijeni taşıyan kırmızı kan hücrelerinin oksijen taşıma kapasitesini ve dokulara oksijen sunumunu artırarak dokuların iyileşmesine yardımcı olur.

Bağışıklık sistemimizi aktive ederek vücudumuzun enfeksiyonlara karşı direncini artırmaya yardımcı olarak, antioksidan kapasiteyi artırarak ve serbest radikal oluşumunu önleyerek yaşlanmayı geciktirir.

Hormon ve enzim sistemini uyararak vücutta bir denge sağlar, vücudumuzdaki toksik maddelerin atılmasına yardımcı olur.

Düşük miktarlarda uygulanan ozon vücudun kendi antioksidanlarını ve serbest radikalleri yok eden enzimleri aktive eder. Günümüzde yaşlanmayı azaltmak üzere birçok antioksidan kullanılmaktadır, ozon bu uygulamalardan biridir.

Medikal ozon, özellikle bağışıklık sisteminin zayıf olduğu veya bozuk olduğu hastalara düşük dozlarda uygulandığında faydalı sonuçlar alınabilir.

Hastalıkların tedavisinde ozon tedavisi diğer tedavilerle birlikte uygulanır, tamamlayıcı ve destekleyici tedavi grubuna girer.

Ozon tedavisi uygulama biçimleri tamamen standardize edilmiş, uluslararası kurallara göre uygulandığında etkili sonuçlar doğurabilir.

OZON tedavisini anlamak için öncelikle şunu bilmek gerekir. Vücutta beyinden kaslara, deriden iç organlara kadar tüm organların beslenmesini kan damarları yoluyla kan ve kanın taşıdığı oksijen sağlar. Yani bir organa kan, dolayısıyla oksijen ne kadar fazla gidiyorsa, o organ daha iyi çalışıyor demektir. Ozon tedavisinin temelinde bu felsefe yatar.

Ozon tedavisi ile organlara ve dokulara ulaşan oksiyen oranını artırarak kılcal damarların genişlemesini ve oksijen eksikliğinin giderilmesi hedeflenir.

OZON kullanılarak yapılan tedavilere ozonterapi, OZON tedavisi yapan doktorlara ozonterapist denir. OZON tedavisini "kanın yıkanması" veya "kanın temizlemesi" olarak en güzel Almanlar tarif etmiştir. Bu anlamda da OZON tedavisi vücudun taşıdığı toksik kimyasal maddelerden arındırılmasında yardımcı bir tedavi yöntemidir.


Ozon Nedir?

OZON 3 adet oksijen atomundan oluşan çok yüksek enerji taşıyan aktif oksijen molekülüdür. Havadan daha ağırdır. OZON tedavisinde kullandığımız medikal OZON'un, % 5'i OZON iken % 95'i oksijendir. Son yıllarda gündemimizde olan OZON tabakası ile birebir ilişkilidir ve dünyadaki yaşamın devam edebilmesinin en önemli parçalarından birisidir. OZON ilk kez 1785 yılında kimyager Martin Marum tarafından kimyasal bir molekül olarak keşfedilmiştir. Alman kimyacı Christian Friedrich Schönbein OZONu ilk olarak 1840 yılında insanlarda kullanmıştır. Tıbbı anlamda dünyada en azından 150 yıldır kullanılmakta olan ozonun gerekliliği ve önemi son yıllarda daha fazlaca anlaşılmaya başlanmıştır. Klinik olarak kullandığımız OZON tedavisi, 35 yıldır özellikle başta İtalya olmak üzere Rusya, Almanya, ABD, Kanada, Malezya, Çin gibi birçok ülkede yoğun olarak uygulanmakta ve birçok OZON tedavisi kliniği bulunmaktadır. Türkiye'de ise son 9 yıldır yoğun bir şekilde uygulanmakta ve hızla klinik uygulamalara girmektedir.

OZON normal koşullar altında rengi olmayan, kendine özgü bir kokuya sahiptir. OZONun kokusunu kimileri yosun kokusuna, kimileri yağmur sonrası toprak kokusuna, kimileri bozuk balık kokusuna, kimileri ise beklemiş çamaşır suyu kokusuna benzetir. Özellikle fırtınalı ve yağmurlu havalardan sonra, sıklıkla yükseklerde veya sahile yakın yerlerde farkedilir. OZON adı mitolojide de olan Yunanca "koklamak" veya "Tanrının Nefesi" anlamına gelen ozein'den gelir. Latince ozein kötü kokulu anlamına gelir. OZON tabakası, atmosferin Stratosfer tabakasındadır, gökyüzünden gelen güneşten çıkan zararı olan ışınlar ozon tabakası tarafından emilir ve gökyüzündeki oksijenin sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmesine neden olur. Ayrıca OZON gökyüzünden yeryüzüne inerken tüm zararlı bakteri, mantar ve virüsleri yok ederek yeryüzüne inmelerine engel olur ve yeryüzüne yoğun oksijen olarak iner . Güneş ışınları veya şimşek ve yıldırımlar gökyüzünde 2 atomlu oksijen molekülüne çarptığı zaman 2 atomlu oksijen moleküllerinin bazıları tek atomlu oksijenlere dönüşür. Bu tek atomlu oksijenlerin kimileri tekrar 2 atomlu oksijen molekülleri ile birleşerek 3 atomlu ozon molekülleri oluşur. Bu anlamda bakıldığında özellikle OZON, yağmurlu havalar esnasında, gökyüzündeki elektriklenmelerle meydana gelmiş içimize çektiğimiz taze hava olarak değerlendirilebilir. Güçlü oksidasyon özelliği nedeniyle çok üst seviyede dezenfekte ve sterilize etme özelliği nedeniyle OZON, içme sularında arıtma yapmak amacıyla kullanılır. İçme sularındaki bakteri, virus ve mantarlar OZON ile etkisiz hale getiririlir ve sular içilebilir hale gelir. En az klorlama kadar etkili bir dezenfeksiyon sağlar.


Ozon Tedavisi Uygulama Yöntemleri

Ozon tedavisi uygulamalarının hastalıklara göre tanımlanmış tam 33 çeşit yöntemi vardır. Bunların özellikle klinik olarak kullandığımız bazıları şunlardır:
Major Otohemoterapi
Minör Otohemoterapi
Rektal İnsuflasyon
Vaginal İnsuflasyon
Kulak İnsuflasyonu
Nazal İnsuflasyon
Torbalama ( Bagging )
Kupalama ( Cupping )
Kas içi Enjeksiyon
Cilt Altı ve Cilt Lezyon İçi Enjeksiyon
Eklem İçi Uygulama
Transdermal Ozon Tedavisi (Ozon sauna)
Ozon kremi
Ozon yağı
Ozonlu su
Major Otohemoterapi
Büyükçe bir toplardamara tıpkı tetkik için kan alınır gibi bir iğneyle girilerek 100-150 ml (yaklaşık bir çay bardağı kadar ) kan, her hastaya özel steril bir kan torbası veya vakumlu bir şişeye alınır, aynı miktarda yani 100-150 ml ozon-oksijen karışımı ile ozonlanır, ardından yavaş bir şekilde aynı damardan geriye verilir. Bu yöntem ozon tedavisinin temel yöntemi olup mümkün olduğunca her hastada uygulanması gerekir. Bu yöntemde işlem yaklaşık 15 dakika sürer.
Minör Otohemoterapi
Major tedavinin yapıldığı damardan yine 2-3 ml kan alınır, aynı miktarda ozon-oksijen karışımı ile ozonlanır, ardından kas içerisine enjekte edilir. Bu yöntem hastalığa göre değişmekle beraber her seans tedavide uygulanmaz, ancak hastalığa göre değişmekle beraber her 3 seansta bir kez uygulamayı düşünürüz.
Rektal İnsuflasyon
Bu yöntem uygulaması çok zor olmayan düşünüldüğü kadar da rahatsız edici olmayan bir yöntemdir. Çok ince bir borucuk ile ozon-oksijen karışımının makattan verilmesi işlemidir. Ozon gazı bağırsaklar yoluyla emilerek kana karışır. Major otohemoterapi gibi işlev görür. Bazı hastalarda damar ve damar yolu problemi olursa bu yöntemi tercih edebilmekteyiz; major otohemoterapi kadar etkili olabilmektedir.
Vajinal İnsuflasyon
Özel bazı hastalıklarda kullanılan bu yöntemde, çok ince bir borucuk vajina içine yerleştirilir, bu borucuk vasıtasıyla vajina içerisine ozon-oksijen karışımı verilir. Katater aracılığı ile vajene ozon gazı verilir. Bazı kadın hastalıklarının tedavisinde kullanılabilmektedir.
Kulak İnsuflasyonu
Kulaklara yerleştirilen steteskop benzeri bir kulaklık vasıtasıyla ozon-oksijen karışımını direkt olarak belli miktarlarda kulaklara verilmesi yöntemidir. Bu yöntemde, kulağa verilen ozon-oksijen karışımı yarı geçirgen olan kulak zarından geçerek özellikle bu bölgedeki kan damarlarının genişlemesini sağlar, ayrıca buradan geçerek orta kulak, sinusler, burun ve boğazdaki enfeksiyonların giderilmesinde kullanılır.
Nazal İnsuflasyon
Ozon gazının direkt solunması akciğerlere zarar verir. Bu nedenle ozon direkt solunamaz, ozonun solunum sistemi üzerine iyileştirici etkilerini görmek için ozonun yağdaki reaksiyonu sonucu oluşan ozol denilen gazın özel bir sistem aracılığı ile burundan solunması işlemidir.
Torbalama (Bagging)
Torbalama işlemi çok özel bir yöntemdir. Hastalığa göre yapılacak ozon tedavisi için eller, kollar, bacaklar veya ayakları özel torbalar içine alarak ozon-oksijen karışımı ile muamele edilmesi işlemidir. Ozon gazı nemli olmayan bölgeler üzerine etkili değildir, bu yüzden torbalama yöntemi yapılamadan önce işlem yapılacak bölgenin ozonlu su, serumveya oksijenli suyla ıslatılması gerekmektedir. Yine hastalığa göre değişmekle beraber, bu dokular, 15-30 dakika arası ozon-oksijen karışımı ile muamele edilir.
Kupalama (Cupping = Vakum Yöntemi)
Bu yöntem de özel bir yöntemdir, uygulaması biraz daha zor olan bir yöntemdir, bazen bu yöntem uygulanırken hasta ağrı duyabilir. Dıştan torbalama yöntemini kullanamaycağımız bazı vücut bölgelerinde bu yöntemle ozon tedavisi yapmak gerekebilir. İyileşmeyen ve kanlanması bozuk bazı yaralarda, bu iltihaplı bölgenin temizlenmesi ve kanlanması için bu yöntem kullanılabilir. Özel yuvarlak esnek kaplar ve vakum cihazı kullanılarak yapılabilen bir yöntemdir.
Kas İçi Enjeksiyon
Ozon-oksijen karışımı özel enjektörlere çekilir, bu karışım hastalıklı bölgede kas içine direkt verilebilir. Boyun fıtıkları, bel fıtıkları, çeşitli kas ağrıları için ağrıları azaltmak için kullanılabilen bir yöntemdir.
Cilt Altı ve Cilt Lezyon İçi Uygulama
Cilt hastalıklarında kullanılan bir yöntemdir. Egzema, sedef veya yara bulunan ciltlere küçük ve ince uçlu iğnelerle cilt altına veya bozuk cilt içine ozon-oksijen karışımının enjekte edilmesidir, Sellülit, sivilce, yara izi, cilt çatlakları gibi cilt hastalıklarının tedavisinde de kullanılabilir.
Eklem İçi Uygulama
Başta diz eklemi olmak üzere vücuttaki tüm eklemlere uygulanabilen ehil ellerde uygulanması gereken bir yöntemdir. Eklemlere göre uygun kısa veya uzun iğnelerle eklem içerisine düşük miktarlarda ozon-oksijen verilmesi esasına dayanır. Eklem içerisinde zararlı maddeleri temizlerken kanlanmayı artırır, kıkırdak harabiyetini azaltır.
Transdermal Ozonterapi (Ozon Sauna)
Özel bir şekilde tasarlanmış bir sauna içine ozon-oksijen karışımı verilerek bu karışımın tüm ciltten emilmesi esasına dayanan bir yöntemdir. Vücuttaki zararlı ve zehirli maddelerin atılımı, zayıflama, sellülit tedavisi, kronik yorgunluk sendromu, kas ağrıları, bazı cilt hastalıkları tedavisinde etkilidir. Yarım saatlik ozon sauna ile yaklaşık 600 kalorilik bir enerji kaybedilir. Vücudun böbreklerin yoluyla bir günde atabildiği zararlı ve zehirli maddeler, ozon sauna yoluyla yarım saatte terleme yoluyla vücuttan atılır. Ozon saunanın ayrıca sinir ve hormonal sistemi düzenleyici etkisi vardır.

Bel Fıtığı (Lomber Disk Hernisi)

Bel ağrısı ve bel fıtığı toplumun büyük bölümünü etkileyen yaygın bir sağlık problemidir. İnsan omurgasının en çok yük binen ve hareket sistemi ile ilgili rahatsızlıkların en sık ortaya çıktığı alan bel ( lomber) bölgesidir.
Bel fıtığı (Lomber Disk Hernisi) iki omur arasında omurgaya binen yükü emen ve eşit dağılımını sağlayan disk olarak tanımlanan yapının omuriliğe ve/veya sinir köklerine doğru fıtıklaşması sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Bu fibröz doku (annulus fibrosus) zorlanma ile yırtılabilir ve yumuşak disk materyali (nucleus pulposus) kanala doğru kayar ve disk hernisi, bel fıtığı, raptüre disk, hernie nucleus pulposus ve ya prolabe disk olarak tanımlanır.
Halk arasındaki yaygın inanışa göre bel ağrısı olan hasta kendisinde bel fıtığı olduğunu düşünür. Bu yanlış bir inanıştır. Bel ağrısı bel fıtığına bağlı olabileceği gibi lomber spinal dar kanal dediğimiz spinal kanalda daralamaya, omurilik tümörüne veyahut kas iskelet sistemini ilgilendiren çeşitli hastalıklara bağlı olabilir. Bu yüzden hastanın uzman hekim yardımı alması daha uygundur. Öncelikle hastalığın tanısı Röntgen, MR, axial tomografi ile uzman hekimler tarafından konulmalıdır. Mevcut şikâyet, basit medikal tedaviyle düzelebilecek ya da ciddi cerrahi girişim gerektirecek bir problem olabilir.
Disk hernisi sinir köküne baskı yaparsa ağrı oluşturur ve devamı halinde siniri bozabilir. Bacaklara doğru gelişen ağrı ileri dönemlerde sinirlerdeki hasar ve baskı arttıkça his kusurları ve güçsüzlük olarak ortaya çıkar.
Bu semptomların ortadan kaldırılması için öncelikle uzman hekimler tarafından muayene olunmalı ve tanı konulmalıdır. Cerrahi tedavi seçilmeden öncelikle ozon tedavisi uygulanabilir.

Diz Ağrısı ve Diz Sorunlarında Ozon

Diz vücudumuzun en büyük eklemlerindendir. Tuvaletini, ibadetini çömelerek yapan bir toplumuz. Bayanlar ev işlerini diz üzerine yüklenerek yaparlar. Tarımda çalışanlar ve ağır işlerde çalışanlarda dizde aşınma fazla görülür. 40' lı yaşlarda diz sorunlarıyla, ağrı ve yürüme zorluğuyla, çömelememe problemleriyle karşılaşmaya başlarız. Ayrıca, diz sadece kemik ve kıkırdaktan oluşan bir organımız değildir. Aslolan kanlanması, lenfatik sistemin sağlıklı olması, yıkım ürünlerinin uzaklaştırılabilmesi ve sinirsel uyarının regüle olmasıdır. Dizin kanlanmasını aynı segmentte yer alan bir kesi, ameliyat, geçirilmiş kırık bozar. Buna bozucu alan demekteyiz.

Ozon Tedavisinin Sakıncalı Olduğu Hastalıklar

Favizm:
Kanımızın oksijen taşımakla sorumlu kırmızı kan hücrelerinde bir enzim (Glukoz-6-Fosfat Dehidrogenaz Enzimi ) eksikliği ile birlikte seyreden toplumda bakla alerjisi olarak bilinen hastalığa sahip olanlar,
Hipertiroid:
Tiroid bezinin fazla çalışması
Alkolizm:
Aşırı miktarda alkol kullanılması
Şiddetli anemi:
İleri derecede kansızlık
Kanama ve pıhtılaşma bozuklukları:
Kanamaya meyilli veya pıhtılaşma problemi olan hastalarda (Hemofili, trombositopeni v.s.)
Pankreatit:
Kronik ve tekrarlayıcı Pankreas bezi iltihaplarında
Enfarktüs:
Yeni gelişmiş kalp enfarktüsü ilk 6 saatte ve kanamanın aktif olarak devam ettiği beyin felci gibi bazı hastalarda
Ozon alerjisi:
Ozona karşı alerjisi (çok nadirdir) veya tahammülsüzlüğü olanlarda (daha ziyade kokuya olan tahammülsüzlük olabilir) uygulama yapılamaz.

Ozon Tedavisine başlanmadan önce hastanın var olan hastalıkları iyice dinlenmeli, fizik muayenesi tam yapılmalı ve eğer gerekiyorsa bazı hastalarda uygulama öncesi bazı laboratuvar analizleri yapılarak durum denetlenmelidir.
  • İletişim Formu

    Hızlı Form