Kimi günler acaba kış geri döndü mü diye düşündürse de güneş yüzümüzü, içimizi ısıtmaya başladı. O yüzden yazımızın başlığını “Merhaba yaz” koydum. Yaz sizin için ne ifade ediyor bilmiyorum, ama yaz benim için kızımla, eşimle, ailemle birlikte tatil, hoşça vakit geçirmeyi ve keyifli anları, anılar biriktirmeyi ifade ediyor. Ancak bu hayallerimi gerçekleştirmeden önce cildimi yaza hazırlıyorum. Çünkü yazın vazgeçemediğim güneş ve deniz keyfinin cildimi olumsuz etkilemesini istemiyorum.  Burada belirtmek isterim ki güneş demek illa bronzlaşmak demek, saatlerce yakıcı güneş ışınlarının altında yatmak anlamına gelmiyor. Artık hepimiz bunun cildimiz üzerindeki olumsuz etkilerini az çok biliyoruz.

Ama yaz önlemlerine geçmeden önce birkaç kelime ile yine de sizlere güneşin, uzun uzun güneş banyolarının, bronzlaşmanın cildimizde uzun vadede nelere yol açtığını hatırlatmak isterim.

Keyifli okumalar dilerim, güzel ve güzelliklerle kalın…

NELER YAPMALIYIZ?

Aslında bizim bronzlaşmak dediğimiz cildimizin kendini korumak için gösterdiği bir reaksiyondur. Yani melanin pigmentleri daha fazla çalışır ve koyu renk madde üretir. Günümüzde özellikle ozon tabakasındaki delinmeden sonra atmosferden filtrelenmeden dünyaya ulaşan UVA, UVB ve UVC ışınları kalıcı hasarlara neden olabiliyor. Bunun dışında en sık karşılaştığımız sorunlar nem kaybına bağlı ciltte kuruluk, ince kırışıklıklar, lekelenmeler…  Üzülerek belirtmek zorundayım son yıllarda cilt kanseri vakalarında da artış görülüyor. Ve eğer çok açık renkliyseniz, ben oluşumuna açık bir cilt yapınız var ise ekstra özenli olmalısınız.

• Bu yüzden öncelikle güneş ışınlarının dünyaya dik geldiği saatlerde güneşe maruz kalmamalıyız.
• Cilt yapınıza uygun bir cilt koruyucu krem ya da losyon mutlaka kullanma talimatlarına uygun şekilde periyodik olarak kullanılmalı.
• Eğer güneşlenmekten bronzlaşmaktan vazgeçemeyenlerdenseniz cilt tipinize uygun kremlerle cildinizi ve vücudunuzu nemlendirmelisiniz.
• Ve bir günde değil periyodik güneş banyoları ile bronzlaşmaya çalışın, yani zamana yayın.

Bana gelen danışanlarıma özellikle yazı bir sayfiye bölgesinde hep güneşin altında geçireceklerse ciltlerini içten ve dıştan mutlaka doğru bakım ve takviye protokollerle desteklemelerini öneririm. Çünkü temizlenmiş, komedonları olmayan, lekeleri, izleri olmayan bir cilt ile eğer illa bronzlaşmak istiyorsanız daha sağlıklı bir bronzluğa ulaşabilirsiniz.

Güneşe çıkmadan önce cilt bakımınızı Hydrafacial ile yaptırın…

Cilt bakımı dendiğinde hala klasik cilt bakımları mı geliyor? Evet eskiden ben de güneş öncesi sıkmalı, acı veren, ciltte iz bırakabilecek bakımları asla danışanlarıma önermezdim. Ama Hydrafacial, kafanızdaki cilt bakımı kavramını değiştirecek bir uygulama. Kişisel sayfamda detaylarını nasıl yapıldığını bulabilirsiniz.

Daha ileri boyutta bir koruma kalkanı oluşturmak ve yazı minimum hasarla kapatmak için vitamin aşıları, somon DNA ile cildinizi derinden desteklemelisiniz.

Somon DNA, Manitol içerikli nem aşıları ve vitamin aşıları ile cildinizi neme doyurun…

Çünkü güneşin, güneş banyolarının cilt üzerindeki olumsuz etkilerinden biri cildi kurutması… Cilt kuruması öyle su içmekle, cildi nemlendirmekle telafi edilebilecek bir şey değil maalesef ve üstelik zamanında müdahale edilmezse kalıcı hasarlara neden olur. Bu hasarlar, nemsizlikten oluşan cilt kurumaları ve buna bağlı olarak gelişen ince kırışıklıklar… Ne yazık ki fazla güneşlenmek, bronzlaşmak fotosel yaşlılık olarak nitelendirilen erken yaşlanmaya neden oluyor. Yani siz çok güneşe çıkan biriyseniz ve bundan vazgeçemiyorsanız üzülerek söylemek isterim ki yaşıtlarınıza göre cildinizde yaşlılık belirtileri ile karşılaşabilirsiniz.

Peki bunu önüne nasıl geçiyoruz?

Biz kliniklerimizde kürler halinde uygulanan ve genel olarak 6-12 arasında cildin nem tutmasına destek olan Somon DNA, içeriğinde cildin daha fazla su tutmasına yarayan manitol bulunan ve genel adıyla nem aşısı, vitamin enjeksiyonu olarak nitelendirdiğimiz uygulamalarla cildinizin daha fazla su, nem tutmasını sağlayabiliyoruz.  Özellikle yaz öncesinde bu uygulamalar yapıldığında cilt güneşten, güneş ışınlarından daha az etkileniyor, çünkü siz su içtikçe cildinizin nem tutma kapasitesi artıyor. Cildiniz aydınlanıyor, canlanıyor ve güçlü anti oksidanlarla, anti aging ürünlerle koruma altına alınıyor.

Aslında bu yazıyı birazcık son dakikacılar, vakit bulamayıp cildine her zaman vakit ayıramayanlar için yazdım. Eğer zaten cildinizin bakımını, ihtiyaçlarını zamanında ve belirli rutinlerle sağlıyorsanız, güneşten korunmak için yaz öncesinde çok vakit ayırmaya ihtiyacınız olmayacaktır.